BOŞ SÖZ
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla “Şu hâlde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et.” (İnşirâh Suresi 7. Ayet) Bir cinayetin failinin bulunmasının ve cinayetin detaylarını bilmenin insanın dünya hayatına herhangi bir katısı var mıdır? Hayır! Pekâlâ, bir cinayetin failinin bulunmasının ve cinayetin detaylarını bilmenin insanın ahiret hayatına bir katkısı var mıdır? Hayır! Mahşerde böyle bir soruyla muhatap olacak mıdır? Hayır! Boş ve amaçsız, insana hiçbir faydası olmayan konuşmaları dinlemeyi, programları izlemeyi âdet hâline getiren insanlar bu gafletlerinin bedelini sonsuz ateş azabıyla mı ödeyecekler? Evet! “İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün ’boş ve amaçsız olanını’ satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.” (Lokman Suresi 6. Ayet) Allah rızası için yapılacak çok şey var. Mevsimler gelip geçiyor. Ömür bitiyor. Ve şeytan, insanları cinayet programlarıyla hipnoz ediyor. Said Nursi: “Ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur.” Kimi kandırmaya çalıştığının farkında mısın? Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla “Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır.” (Şûrâ Suresi 39. Ayet) Müminlerin haklarını savunmuyor. Onlara yapılan zulme tepki göstermiyor. Müminlere kimin, nasıl ve hangi araçları kullanarak zulmettiğini de bilmiyor. Bu konuda herhangi bir çalışması ve gayreti yok. Sosyal medyada yok. Köşesine çekilmiş, sinmiş ve cahiliye hayatını yaşamaya kaldığı yerden devam ediyor. Hayat, hiçbir şey olmamış gibi devam etti onun için. Ama ruhu varmış, ama o da Müslümanmış. Nerede bu ruh ve nerede bu iman? Müminlerin dünyasını cehenneme döndürdüler ve sen de hiçbir şey yapmadan oturuyorsun. Neden? Çünkü, Kur’an bilgin sıfır; Kur’an talebesi değilsin ve hidayet önderlerinin yazdıkları külliyatları da okumadın. Kur’an’ı okumuyorsun. Kur’an okumadığın için de haramları, helalleri ve farzları bilmiyorsun. Farzları bilmiyorsun ve bu yüzden de Allah’tan korkmuyorsun. Allah’ı tenzih ederiz. Allah’tan korkmadığın için batıl ile hakkı, iyiyle kötüyü ayıramıyorsun. “Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.” (Enfâl Suresi 29. Ayet) Karanlıklarda yaşayan bir nursuzsun ve anlayış seviyen de ortada. Neyi ne kadar anladığın, neyi ne kadar bildiğin ortada. Zalimler kahraman ve mümin, müminler de münafık olmuş senin için. Ruhum var, deyince ruhun olmuyor. Ruhun varlığının alâmetleri vardır. Yaşadığın hayat, icraatın ve fikirlerin. Fikrin yok. Fikirsizsin. Neden fikrin yok? Zira bilgin yok. Kur’an bilgin sıfır. Müminlerin haklarına tecavüz edilmiş ve müminler senelerdir haklarını savunmaya çalışıyorlar ve sen de hak savunmasının yapıldığı herhangi bir sosyal medya platformunda yoksun. Yani? Sen mümin değilsin, ruhum var, diye sayıklayan ruhsuz bir inkârcısın. Mümin olmadığın için müminleri savunmuyorsun ya zaten. Laf ebeliği yapıp laf yetiştirmeye çalışmanın bir faydası yok. Mazeretlerini ortaya atsan dahi ne olduğunu kendin bilmiyor musun? “Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir. Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.” (Kıyâme Suresi 15. Ayet) Altınçağ’da müminlerin yanına gelip, ben de sizlerle birlikteydim, diyeceksin. İyi de kimi kandırmaya çalıştığının farkında mısın? Diye bir soru sormak isterdim, fakat işitmeyen ve görmeyen bir varlığa soru sormak da boş. “Onlar sizi gözetleyip-duruyorlar. Size Allah’tan bir fetih (zafer) gelirse: ’Sizinle birlikte değil miydik?’ derler.” (Nisâ Suresi 141. Ayet) |