DEM GEREK
Yalvarma ne olur dil dökme yine
Boğma öpücüklere bana kal deme Gidiyorum buralardan bu gece Şimşeklerle yıldırımlar inince. Fırtınalı havalara alışkınım Kesme rüzgârımı durma önümde Herkes sessizken sesi olmalıyım Dökülmeliyim köz köz Yazmalıyım şairce. Yanmalı tatmalıyım Ocağı ateşinde kalpten korlar Beşiğim ayakları taştan Eylülü sar kundağıma Göbek bağından olsun Al şalından aşktan. Düşler ülkesinin düşü Rüyalarında kimsesizlerin Dillerinde şiirlerim Türküleriyle coşmalıyım İşte benim mutluluğum. Yol yolculuğu değildir benimkisi Yol aşkıdır menzilim Kal denilince kalınamayan Aşksız köyün ulağı olmazmış Aşsız kalınca kurtlara Köpekleri ulumazmış. Buzdağında erir karlı güneşim Eylül çocuğuyum güne dem gerek Akar selim coşkun rüzgarsız mevsim Aşktan oklarına yârim em gerek Israr etme ne olur… Bana kal deme Boğma baldan öpücüklere Aşk prangalarına gebedir hürriyet. Islanamam el yağmurlarıyla Göklerine serilemem bulutlanarak Çatlak oluklarımdan Yıldırımlar fırlatarak. Yalvarma ne olur dil dökme yine Boğma öpücüklere bana kal deme Gidiyorum buralardan bu gece Şimşeklerle yıldırımlar inince. |
'koyverin gidenleri'