GÖNÜL KÖPRÜSÜ
Ah o köprüler !
yolları birleştiren, gencecik fidanların altında gazel yakarak ,yüreğini ısıtan köprüler sağ yanımda bir petrol ofisi ,sol yanımda başı öne eğik ,ateşin de gençliğini yakan bir çocuk .. Ey ! çocuk evin yok mu senin? Gökten dolu yağarken hangi bela musallat oldu,? yüreğine hangi kar dondurdu bedenini,? öyle mahsun, öyle garip bir hali vardı .. kış ’ı geçirmeli bahar’ı görmeliydi o mor halkalı baygın gözler! ’-bakınca donu yırtık bir dilenci gibiydi ; ateşe sığınıp bakışlardan saklıyordu kendi dumanında kendini.. kibir son hız sürerken Ferrari sini , ambulansın çığlığı yarıyor köprüleri ... ikiye bölünüyor insanlık ! hafiye gibi karanlığı süzerek , gördüm ki! "kış lastiği patlamış bu dünyanın ," dört mevsim tekerlek gerek .. kılıfını değişip iki bank koyup , üzerine titreyerek uzanan sancılı yürekleri ısıtmak gerek Sabahı karanlık, bacası tutuşmuş bu hayatın ; içinde büyüttüğü , bir fidanı yakıyorsa dünya denen cehennem Gönül köprüleri yıkılmıştır artık dünya ile Ahiretin sevdası mahşere kalmış... insan gözleri kör , nefsin arzuları içinde seyir halinde geziyor dünya yı Bu yolculuk nereye kadar ? Makber Cennet olur Mazluma ! Ayşe caniberk gümüş kalpler |