Bir tutam mutluluktu sonrası zaten ölüm
Güzelce sevecektik! Bizden ne istediniz ,
Ayrılık baldan tatlı,kavuşmak daha zulüm
Kavuşmayı gözleyen gözden ne istediniz?

Kahkahası denize ...vursa kalabalığın;
Yalnızlığı  mert durur,dertli yüzen balığın
Kasım aşkların olmuş Eylüller ayrılığın .
İlkbahara susayan güzden ne istediniz ?

Limanlar gemisizde yaşar yaşamasına ,
Lakin gemi yaş döker denizlerin yasına .
Romantik olsun diye masanın ortasına ,
Koyduğunuz alevden,közden ne istediniz .

Öyle sevenler var ki en suskun tarafıyla;
Konuşsa aşka gelir,taşlar bir tek lafıyla ,
Vurdunuz be onları ihanet silahıyla,
Kurşundan arpacıktan, gezden ne istediniz?


Samimiyet parayla ölçüldüğünden beri;
Dik duran insanların olmadı hiç değeri ,
Alaycı bakışlarla üzdünüz  derbederi .
Efkâr peşinde koşan izden ne istediniz ?

Ne anlatır çiçekler,ne söyler dağa taşa
Sümbül güneşe hasret gül ise arkadaşa
Papatyalar fallarla ...Kaderiyle başbaşa
Çiceklerin sırrından gizden ne istediniz ?


İğnenin ipliğinden ipliğinse nakıştan;
Alacağı var yahu !Temmuz’un soğuk kıştan
Rahatsız mı oldunuz anlamlı bir bakıştan ?
Gamzesi çiçek kokan yüzden ne istediniz?

Şiirler de olmasa çok yalnızız doğrusu
Ne ekmek tat verirdi ne de içtiğimiz su
Dört yanımız cendere dört tarafımız pusu .
Bir tutam mutluluktan hazdan ne istediniz ?

İbrahim Sezgin