TEFEKKÜRÜ HÂLNe ile bütün kalacaksa insan, Ona yakın kalması, Gönlünü ona yakın kılması, Onunla sarıp sarmalanmasi, İçini ona döküp, huzura yakın olması, Onunla tefekkure dalıp, Feyz kaynağı olarak, ibret alması, İbreti alem edip,alem içinde alim kalmasi, Her anını Bir ile doldururken, Birden uzak kalan benliğini, Dost ile tanıyıp, gerçek ile buluşturması Gerekmez mi? Gereksiz olan her şeyi çıkarıp Gereken ile Bir kalması, Bir kaldığı her anda, Teveccüh le dolarken, Son ahval-i halde, Toprak ile örtünüp, Toprak ile Bir kalmanın anlamını, Tefekkürü Hâl ederken, Toprağı var edenin, Toprağa imanla yaklaştıkça, Gönlünü has, ahirini imanla tam ettiğini, Dost ile gönlünü bir edenin, Her ahval-i halde yalnız kalmadığını, Her şeyi Haktan bilip, Hakk ile gelende Rıza aramaz mi insan? |