VURACAĞIM KENDİMİ
* VURACAĞIM KENDİMİ *
Bu gün ben bir şiire vuracağım kendimi !.. Bu gün ben bir ağıta !... Bu gün Kürt dağının yamacında, leçe diyarının koynunda kazılmış kimsesiz bir mezarın ayak ucunda dikili bir taşa vuracağım duygularımı !... Bu gün kalemim yorgun... Bu gün yüreğim sızı içinde, Alır mı dersiniz bağrımda yanan alevin hârını şiirler, ağıtlar yada klamlar ? Oooyyy anaammm... Oooyyy güzel anam... Senin yazgın ansızın kanatlanıp uçmakmıydı ? Senin yazgın bu dünyadan geçmekmiydi ? "Gidince acıyı sardın belime, Yazdırdın karayı, ak kalemime, Bir parça duayı verdin dilime, Sürerim yarama oy anam, anam" Al beni de yanına anam, bu murdar dünya bana göre değil, Tutmadım riyayı, Satmadım sevdayı, Gütmedim ne hayvan, ne doğa, ne bacım, kardaşımla kinlik davayı. Bu gün sessiz bir çığlığın feryadına vurdum kendimi,yükselsin arş-ı âlâya. Bu gün bir gözyaşı damlasına vurdum kendimi, Dökülsün... çağlasın... Aksın geniz denen ovaya... Bu gün içsel bir duâya vurdum kendimi, saldım semâya, Ulaştırsın melekler, kabul eden Mevla’ya. Ne çok uğursuz zamanlardan, ne çok taşınmaz yüklerden, ne çok darlıklardan geçtin de, yıkılmadın... Yumruk büyüklüğünde bir kalbe mi yenildin ? Oooyyy anaammm... Oy güzel anam. "Sevgi ağacının meyvesi, hasret, Boğazda düğümdür, acı, kekremsi, Dünyada değilmiş koynuna vuslat, Bilirim! düğündür sırât ötesi" Bu gün Tılibırce de, Zemzemden kutsal, kevserden berrak, böget’ten akan pınarın sularına vuracağım kendimi, dindirir mi dersiniz susuzluğumu ? "Böget pınarında kamışça uzun Sardığım tütündü, içtiğim hüzün Baktımda mezara görmedim yüzün Bir bilsen ne kadar göresim vardı" *** Bu gün siz değerli dostlarıma, içimdeki hüznü yazmak istedim. Sizlerde vurun kendinizi bir şiire, bir duaya, eşlik edin bana. "Çıkın dağ başına, inin ovaya, Bir dua savurun yerden semâya, Cümle göçenlere, ana babaya, Rahmet dileyelim, ihya olsunlar." Arif Sami İğde. |