KEŞKE (Olsaydı Vururdu)

Keşke,
Bir şair olsaydı.
Her dizenin,
Sonun da değil,
İlk harfinde, vururdu sizi,
Ortasında,
Akmazdı kanın, kesilir nefes,
Donardı taş misali, nefessiz,
Yüreğinin, en ince yerinde,
Kalırdım, kalırdın orda… sonsuz,
Olsaydı şair, yapardı,
Bırakmazdı, o çakallara,

Şair olsaydı,
Bırak şiirin tamamını,
Olsaydı şair,
Bırak dörtlüğün sonunu,
Hecesini, kafiyesini
Şair olsaydı, dümdüz,
Dizenin ilk hecesinde,
Vururdu sizi…
Ortasında,
Bırakmazdı çakallara,
Olsaydı şair.

Mahkum ederdi ,
Her dörtlüğe, değil,
Sadece, bir dörtlüğe,
Olmaz, ilk heceye,
Kelimeler,
Gardiyan olurdu sonsuza,
Dolaşır,
Gecende, gündüzünde,
Volta atmaya, izin vermezdi.
Şiir kokulu,
O, gül bahçelerinde.
Eğer şair olsaydı,
Olsaydı şair,
Gözü karadır, inan ki yapardı,

Şair olsaydı…
Uçururdu kanatsız, bulut,
Kendi, devri aleminde,
Havada aslı,
İzler,
Renk renk, bu alemi…
Umutlu, mutlu olur, sonsuza
Kaybolurdu içinde, dışında,
Sevda şarkıları söyletir,
Resim çizdirirdi, bulutlara,
Gözün yollar da,
Dilin bitmez dualarda,
Olsaydı eğer, şair,
Ya,
Bir de olsaydı, şair,

Eğer,
Olsaydı şair,
Her saç teline, yıldız takar,
Arasına saklar sevdayı,
Ucunda mahkum, sallanır kendisi,
Islak ıslak, nemli,
Gözler bulutlu, nemli,
Aklına mıh yapar, adını,
Adını,
Bırakır orada, bir çivi paslı,
Olsaydı şair… inan ki yapardı.
Bütün sevdalar, buna şaşardı,
Olsaydı bir şair,
Ya,
Bir de olsaydı,

Ne yapsın, ne?
Neylesin,
Oturup, kelini kaşısın,
Vermemiş ki,
Olmuş,
Kalmış orda,
Sanırım biraz cahil, çokça saftiri
Tutulmuş, donmuş dil, olmuş lal.
Diyor kendine, oğlum bu ne hal?
Kalmış işte, kalmış çaresiz,
Ortada öylesine,
Öylesine… sevdanın,
Keşke, bir şair olsaydı,
Belki bulurdu, bir çıkış yolu,
Olsaydı,
İnanan yapardı.
Gözü,
Kara bulut kadar, pekçe karaydı.
Olsaydı bir şair,