ŞAKİR DAYI

Güller sarı, sapsarı,
Sarı, kırmızıyı sever,
Çay da, çok demli, yarı,
Tabaka da gümüş,
Cıgarıyı da, sarar gayrı,
Eksik olmaz kasketten karanfili,
Geri kalan,
Ömrü, bilinmez,
ŞAKİR DAYI,

Bundan sonra,
Ne olabilir ne, gayrı?
Otur, oturduğun yerde,
Ne geziyorsun?
Orada, burada,
Kırda, bayırda, buğday yerinde,
Çoluk, çocukla eğlen, gayrı,
ŞAKİR DAYI

O da, yetmez ise,
Ömrün, yeter ise,
Özlemin, kalmasın gayrı,
ŞAKİR DAYI,
Al bastonu eline,
Kır bayır deme,
Doya, doya,
Anıları saya, saya,
Toprakları da oya, oya,
Doyunca gez, doya, doya,
ŞAKİR DAYI

Tarla, sınır komşusu,
Can komşusu, can,
Her daim eski,
Köyün, efsane muhtarı,
Nazım Dayı, Nazım dayı,
Dostun Gerçek’ in babası, babası,
Tarla, Alageriş tarlası,
Onların hiç bitmez çilesi,
İblisin, çivi çaktığı yer çivi,
Derinlerde,
İzi kalmış içinde silinmez,
Burası unutulmuyor, be,
ŞAKİR DAYI

Dostun Gerçek’in
En iyi arkadaşı, sırdaşı,
ŞAKİR DAYI
Ne olacak halin, ne?
Diye hayıflanır;
Allah, seni korusun diye,
Söylenir, söylenir,
ŞAKİR DAYI,

Sonun da, ne olacağını,
Çoluk,
Çocuktan çok iyi, bilirsin,
Fakat,
Direnme, direnme,
Hiç işe yaramaz, gayrı,
Hepinizin,
Mekanı cennet olsun,
ŞAKİR DAYI… ŞAKİR DAYI,