Efkaristan
burası efkaristan efkaristan
gece siyah bir tül gibi sarmış koca kenti ve aldırmış inceden inceye bir yağmur siyah tülün gözeneklerinden süzülürcesine kanatları ıslanıyor umutlarımın kanatları yalnızlığına gömülüyorum koca kentin yalnızlığına üşüyor muyum ürperiyor muyum ne allahı’m allah’ım burada içilir kahrına ölümüne içilir işte öyle ölesiye içiyor içiyorum anlıyor musun yağmur ağlamaya doymuş göz gibi diniyor siyah bulutlar aralanıyor gözlerin gökte yıldız zeytin zeytin saçların samanyolu telin telin dolunay hale evinde duvaklı gelin gece davetkar gönül sitemkar gel de içme anlıyor musun ne o yeter mi canıma mı yazık aldırma gülüm aldırma sen nasıl olsa kimseye kimselere uzak değil kabristan dedik ya burası efkaristan efkaristan anlıyor musun Eylül 1991 / Elazığ Not: Sevginin Hasreti kitabımdan oku uyu ’ turnalar girsin rüyana’ - alıntı- |
Emeğine yüreğine sağlık
________________________________Selamlar