Üç HayatBir muayyen kaderle, her insan var edildi Apayrı üç hayata, her kul muhtâr edildi Bir yaşam başlar yürür, olmaz geri dönüşü Başkasını başlatır, bir hayatın sönüşü Her nihayet bir tûfan, nice canları boğar Bilinmez ki her sonda, yeni bir hayat doğar İlk hayatın mekânı, ılık mahfuz bir deniz Sahib-i sefineyse, aziz müşfik annemiz Orda yüklenir kula, bin bir türlü teçhizat Bunlarsız mümkün olmaz, yeryüzündeki hayat Dünyamıza nispetle, ana karnı az zaman Ahiret hayatıyla, ne mümkün kıyaslaman Sanki dâr-ül-aceze, ilk hayattaki mekân Ne iş ne mes’uliyet, ne sual ne imtihan Ama gel gör yeryüzü, bir hareket deryâsı Otur-koş, soğuk-sıcak, bir tezatlar furyası İnsan var, âdil, dürüst, sabırlı ve çalışkan İnsan var, zâlim, tembel, hilekâr ve yılışkan Bir tarafta zarâfet, gözleri kamaştırır Diğer tarafta nefret, dostluğu zorlaştırır Bir minberde evliyâ, ilim, amel, ihlâs, der Bir şûh fettân köşeden, cilveyle işmâr eder Ey âdem koşarak geç, bu uğursuz vâdiden Her zulada bir cadı, seni meflûç etmeden İkilemler içinde, toy insan yalpa yapar Mutlu, mesut, zenginse, ölümden ödü kopar Öyle güç bir durum ki, dünyadan ric’at muhal Ahirete hicretse, çok müşkül, hazin bir hal Fakir, kimsesiz, yaşlı; o küs gitti dünyaya Gözler açık ve hasret, sıcacık bir çorbaya İster kork ister sevin, ölümdür âkibetin Dünya imtihan yeri, bir gereği hilkatin Suallerin zorluğu, artık senin bahtına Çalış üstünlerden ol, oturursun tahtına Zar zor dünyayı kavrar, bu fâni beşer aklı Dâr-ı bekada akıl, muhtemelen çok farklı Biz dünyada Allâh’a, mükellefiz kullukla Her dem imtihandayız, varlıkla ve yoklukla Khavf ve recâ’ içinde, doğru yolda karar kıl Sonunda cennettedir, imanla göçen her kul İdris Esen, Erenköy |
iyi ya da kötü imtihandayız. Şiir bir yaşam hikayesini nasıl güzel anlatmış.
Az önce bir sitede ( Veysel Karani) daldım gittim. Ve en yüksek makamın ''Hayret Makamı'' olduğu yazıyordu. İlgimi çekti mücizelerin kendiliğinden yaşandığı yazıyordu. Deneyimlerimle bu yolda ilerlerken korona döneminden bir hafta önce kuran kursuna spor hocamın istediği ile yazılmıştım. Artık aklımın Arapça harfleri almayacağını düşünüyordum. Fakat o bir hafta yutuptan kolay tecvidi ve harfleri tanıdım. Korano dönemi girdi böbreğimde taş çıktı masanın üzerinde yedi tane Kuran-ı kerim bana bakıyordu ve yarım kalışım için üzülüyordum. on beş gün sonra masanın başına oturdum ve ben Kuran-ı okuyordum. Allah kısmet ederse 50 sayfam kaldı hatim edeceğim çok mutluyum...Hayret Makamına tamamen eremesem de bu yolda olmak çok güzel. Amacım üç ayların başına bitirmekti aslında ama kısmet ne zamana olur bilmiyorum .İnş üç ay orucumu tamamlayabilirim şimdilik çok iyi gidiyor ve bu üçüncü üç ay orucum. Bunu asla aç kalmak olarak düşünmüyorum bu arada. Şu sıra herkesin taneyle alış veriş yaptığı ve ekmek kuyruklarında kar yağmur demeden beklemelerini orucumu daha kıymetli kılıyor yemeklerim ziyan olsun istemiyorum asla canım ne isterse onu yemiyorum. insanlara bakışımı merhametimi sabrımı sınıyorum. Rabbim herkese nasip etsin diyorum ve sizi kutluyorum.
Saygılarımla hocam..