YENİDEN KEMALİST
Ne oldu bana anlamıyorum,
Uyandım, kabıma sığmıyorum, İçimdeki Kemalist’le ben, Asil kan kaynadı, canlanıyorum. Umulmadık bir sabah coşkusu, Bugün sokaklara çıkasım var, Karadeniz’den yola revan, Yeniden İstanbul’a varasım var. Sultanahmet’te namazı kılıp, Parkalı canlarla bir olasım, Dahili bedhahlara karşı, Adıvar’ı birlikte anasım var. Sözüm ona seyyitlere inat, Onbaşısı olup da Yalvaç’ın, Kahramanın emrine uyup, Alnımdan vurularak ölesim var. Boğaz’da altıncı kez avlanıp, Geldikleri gibi gidenlere, Yalaka gafil, hainlere, Beraber el sallayıp gülesim var. Sarışın Bozkurt’un gemisinde, Kara oğlanlarla horon vurup, Arslan yürekli alplerimle, Karaya basıp ayaklanasım var. Gün doğumundan hareketle, Çifter minareli şehirlerde, Çağırıp nenemle Kamutaya Bölünmez vatanı haykırasım var. Kara zıpkalı uşaklarımla, Koca tepeden ovaya bakıp, “Keşke” diyen softa yobazı, Düşmanla bir tutarak vurasım var. Atımı çevirip Akdeniz’e İlime “gavur” diyen gavuru, Yerli de olsa, yağu gibi, İlk kurşunda denize dökesim var. Kılıç kuşanan oğullarıyla, Kağnıda topuklu kızlarıyla, O’nun yolunda Ankara’da, Milletimi egemen kılasım var. Yüzüncü yılda cumhuriyeti, Kanımla canımla koruyasım var... EROL TASLAK |