Şerefeye Çıkandan SorŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tasavvufta merdiven tasavvufa başlangıçtır.Şerefe ise varılan menzildir.Varılan bu menzil,birinci şerefe ,ikinci şerefe,üçüncü şerefe olabilir.Ezan okuyan ise (Şerefeye ulaşan kişi)müridlerine nasihat edebilen,kendisine bu yetki verilen kişidir.
Henüz merdivenin başında olan biri şerefeye çıkmış birini SORGUya çekemez.Çünkü ezan okuyan kişi sorguya çeken kişinin şu andaki mertebesini çoktaaaan geçmiştir.Ne yapıp yapmayacağını iyi bilir.Kaldı ki sorgulayan kişi tasavvuf ve müezzin hakkında hiç bir bilgiye sahip olmadan sırf giysilerine bakarak,kaşına gözüne bakarak sorgulamaktadır.Halbuki kendisinin GÖZÜNÜN ÜSTÜNDE KAŞI var iken,onu GÖZÜNÜN ÜSTÜNDE KAŞIN VAR deyip sorgulamaktadır. GÖZÜNÜN ÜSTÜNDE KAŞI olanlar başkalarını GÖZÜNÜN ÜSTÜNDE KAŞIN var deyip sorgulamasınlar deyu yazılmış bir şiirdir vesselâm.
Merdiven başında durup,şu ezanı okuyan kim
Dersen onu bilemezsin şerefeye çıkandan sor. Şerefeye çıkmak için, kapısını açmak gerek. Kapı nerde bilemezsin şerefeye çıkandan sor. Müezzinin hâli nice,kaşı kalın burun ince? Görmedinki bilemezsin şerefeye çıkandan sor. Her merdiven bir kaç arşın sencileyin nasıl çıkar? Düşünme hiç bilemezsin, şerefeye çıkandan sor. Bu bir ilm-i ledünnî ki/dir bilen dimez diyen bilmez Kul Ahmed’e diyemezler şerefeye çıkandan sor. Bu şiir bir tanıdığımıza NAZİRE idi.Amma velâkin şiirlerimi de bu PLATFORMda sakladığım/yayınladığım için yayınlanmış oldu. Anlayışınız için müteşekkirim. |