AŞKIN DESTANI
(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Yıllardır anlatılmış yaşamayan ne bilir Âşık olup delice bir gönle akmaktır aşk. O duygu ne tartılır ne de ölçülebilir Mâşuku görmek için dalgınca bakmaktır aşk. Aşk yakıp kavurarak pişirir ham insanı Kalbe girsin yeter ki sıkar evham insanı Vuslat gecikir ise kaplar ilham insanı Ayak, uyak, heceyi; sedefle kakmaktır aşk.. Aşk insanı düşürür, sahradaki çöllere Daldırır ateşine batar serin göllere Kays’ı mecnun ederek düşürür ki dillere Hasret acı ıstırap tümünü çekmektir aşk. Ferhat Şirin’i için dağlara külünk vurmuş Suyu getirip onla vuslat hayali kurmuş Hayal kurmak Ferhat’a hem ümit hem huzurmuş Geriye bakmaksızın o yola çıkmaktır aşk. Aşk böyledir âşığa söyletir ve yazdırır Aklını kaybettirir doğru yoldan azdırır Hem de kendi eliyle mezarını kazdırır Dünyada kafayı hep ona takmaktır aşk. Kalp sever ise, ‘gönül’ olurmuş derler İşte bundan olmalı hep gönüle giderler Gönül olmamış kalpte yıkılmış nice erler Yıkılmadan o gönle bayrağı dikmektir aşk. Gönül huzur ararken olur aşka müptelâ Her şeyde bir hayır var şer görünse de belâ Henüz ona varmadan hocalar okur salâ Ömür yetmese bile gözyaşı dökmektir aşk. Aşk bir merdiven ise mecâzi aşk adımdır Seyr-i sülûk’a girip tadılan ilk tadımdır Hemen sonuç alınmaz o yol adım adımdır Telkinler yol gösterir ki boyun bükmektir aşk. İlahi aşk yolunda riyazet ve visal var Sabır sebat gerekir bazen olunur bizar Allah takdir ederse mürşit edermiş nazar Halvette verilen su ve kuru ekmektir aşk. Mevlânâ’lar Yunus’lar böylece yol almışlar Gönlünü tam vererek öyle aşka dalmışlar Celalettin Mevlânâ, bizim Yunus olmuşlar Tasavvufun yolunda yüreği yakmaktır aşk. Karan’lı olan Üveys aşkta zirve yapmıştı Görmese de Resulü(s.a.v) hırkasını kapmıştı O’nu görmeden dönmek ne büyük azapmıştı Peygamberin evinde misk gibi kokmaktır aşk. Herkes aşkla doluymuş neler neler denildi Aşk tatmış gönüldeki derinliğe inildi Genç bir prens olup beyaz ata binildi Behlül olup menzile dörtnala sekmektir aşk. 16.01.2022 |
kaleminize bereket yağsın...............