Döküldün pul pul..
Bir gece
Ìçinde derin bir hüzün Arkana bile Bakmadan gideceksin Viran olmuş bir Şehir’e Bir damla gözyaşıyla Yağmur yağacak saçlarına Islanacaksın Şimdi sana Zihnini biraz Yokla diyeceğim Geçmişine git Aç anı defterini Oku.. Söyle şimdi bana Okuduğun satırların Bir anlamı var mı? Gülüyormusun? Ağladın mı yoksa Karşına çıkan Büyük bir enkaz yığını Kaldır desem Topla.. Güçün yetmez daha Geçmiş Ve gelecek arasında Molozlar Yıkıntılar Sıkıntılar Kendine geç kaldın Yaşayacaklarına Heyecanına yenildin Gün batımını Güneşin doğuşunu kaçırdın Hep erteledin sevincini İçinde bir umut kırıntısıyla Yolun bitimine kadar Döküldün pul pul Sesinin kısıldığı güne kadar Bak yine Ayağın takılacak mısralara Umutların uçurtmalara Kırılacak kolun Kanadın Zifiri karanlık olacak Gecen,gündüzün Ìçine yalnızlık sinmiş mısraların Ahı’yla.. Günahıyla yaşıyacaksın Yaşamın içinde her gün Kapı duvar hatıralar Hiç dinmeyecek yağmurlar Harf harf eksileceksin Adım adım Uzaklaşacaksın bu Şehir’den Artık cümle olmayacak Sevdan yüreğine Gel şimdi Kağıttan bir Gemi yap Su birikintilerin üzerinde Sesin içindeki Nehir’de yüzdür Nefesin sese değdiğinde Üzülme.. Bazen hayat geçer böyle Kırık bir çerçevenin içinde Zaman siyah Bir gölge olur ardında Sana ağır gelen ses Senle.. Aynı dili konuşuyorum Aynı duyguyu paylaşıyorum Anla Günlerden bugün Aralık Günler karanlık Bu vakitsiz ayrılık gitme.. sevay |