13
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
572
Okunma
Torosların zirvesi, kekiklerin reyhanı;
Tertemiz yaylaların sevgilisi, hayranı;
Buğulu bakışlarla, ters çeviren devranı;
Avcısını avlayan ceylandaki gözdenem.
Bazen gülümseyerek dünyayı hoş eyleyen;
Bazen çatık kaş ile evreni boş eyleyen;
Bazen abat eyleyip, bazen sarhoş eyleyen;
İç dünyamın aynası ay parçası yüzdenem.
Dalımda açan güller sevgiliye hediye;
Kuru bir yaprak ile, nağme kaldı geriye;
Hazan yeli esince sanki döndüm deliye;
Zemheriye yol giden mor nakışlı güzdenem.
Dil ile bağban olur çorak toprak, çöl bile;
Görünmeyen yol ile sefer eder gönüle;
Yürekten süzülerek dem vurup da hal ile;
Dudaklardan dökülen inci, mercan sözdenem.
Doğru bildiğim yoldan hiçbir zaman sapmadan;
Şecaatle giderim gözlerimi kırpmadan;
Haksızlığın önünde hiç kimseden korkmadan;
Yanardağ volkanıyla alev saçan közdenem;
Semalardan dökülen yıldızları sağarak;
Geceye kafa tutup, karanlığı boğarak;
Mart’ın bir sabahında güneş gibi doğarak;
Alemlerdeki cevher, Nur deryası özdenem.
Osman Bölükbaşı Dara
5.0
100% (7)