Bendeki sen
Hem uzak hem yakınsın sen.
Bana bunları yazdıracak kadar yakınsın. Ama bunları okuyamayacak kadar uzaksın benden. Benzetemem seni diğerlerine. Tanımlayamam seni dilimden dökülen sözcükler ile. Ya da bu dünyadaki herhangi bir şey benzetilemez sana. Eksiksin sen bende. aslında varsın ama benim istediğim gibi yoksun bende. Olmayacaksın da. Ansızın gelen yaz yağmuru gibisin sen. Üzmeyen ama insanın kendisinden sakınması gereken bir şeysin. O altına girilen körpe saçak da sensin ansızın yağan yağmur da. Yani yara da senden geliyor merhem de. İmkansızsın sen. Lambadan çıkıp,dilek hakkı sunan hayaletin, yerine getiremeyeceği tek dilek sensin. Aynı anda hem gülüp hem ağlatansın sen. İnsanın en özgür hissettiği anda bir anda ayaklarına kelepçeyi geçiren sensin. Güzelsin sen. Bir sahil kenarında ılık ılık yüzüme vuran rüzgar kadar sakin. Güneşin kavurduğu kum kadar samimi. Tüm gücüyle kıyıya vuran dalgalar kadar hırçınsın. Gittin sen. Sana bunları yazan ben içimde bulamıyorum artık seni. Bütün deliklerine baktım kalbimin. içleri bomboştu. Rutubetli ve karanlıktı. Şimdi iki kişilik sevdayı tek başıma yüklendim. Yolun sonuna yürüyorum. Yol sensizlik taşlarıyla döşeli. Bu yol sana çıkmıyor biliyorum. |