SAATLER'CE AŞKAkrep, bir hanımefendi; Biraz kısa boylu, dolgun, Çok ağırbaşlı, her sözüne değer verilen, sanki imtiyazlı Ve tabii, nazlı mı nazlı... Yelkovan ise, uçarı bir delikanlı, Uzun boylu, çıta gibi. yakışıklı. Hem ateşli, hem âşık Hatta biraz da sırnaşık... Akrebin aşkı düşmüş bir kez içine, Fakat akrep çok nazlı, Yelkovan ise, hızlı mı hızlı... Yelkovanın ömrü, hep akrebin peşinde, Akşam karanlığında, sabah güneşinde, Gün boyu kaç kez, nefes nefese Yetişip vuslat ümidiyle sarılsa da ona, Akrep, bir dakikadan fazla izin vermiyor buna... Nihayet, gece yarısı, Bir kez daha sarılıyor, sevdiğine, ümitle Hem, herkesin gözü önünde Tam saat onikide. Fakat akrebin gönlü yok bu ilişkide Sadece bir dakika... Hemen yelkovanın kollarından sıyrılıyor, Zavallı yelkovan, yine boynu bükük ayrılıyor... Yelkovanın alnına, aşkı böyle yazmış kader, Bir gün, saat tam 12de bozuluncaya kadar, Bu böyle sürüp gider... Ünal Beşkese |