ÇANAKKALE-I-
Vatan için bir nesil gençliğinin başında,
Şevk ile düştü yola henüz onbeş yaşında. Hiç bir ordu görmedi askeri böyle şanlı, Onlar ki ta ezelden sadakatle nişanlı. Kimi kurbanlık bir koç gibi başında kına, Bin vecd ile gark oldu aziz vatan aşkına. Kimi göğsünde Kur’an, gönderinde al bayrak, Bir güneşin battığı yerde doğdu yalın ayak. Bir güneşin battığı yerde huzur içinde, Göklerden sağnak sağnak dökülen nur içinde. Şehadete erenler kanla aldı abdesti, Ya Rabb! Bu aşk, bu şuur, ne kadar mukaddesti... İşte bu iman ile çarpışanlar tek yürek, Vuruldukça her şafak yeniden dirilerek, Yürüdü sırtlanların üzerine korkusuz, Eğmedi başını hiç, kalsa da aç ve susuz. Önlerinde denizden ölüm kusan yüz gemi, Yağdırırken kıyıya mermi üstüne mermi, Bağlasa da ümidi yerde bir kan duvarı, Mehmedim süngü ile yırttı karanlıkları. Bir yumruk gibi indi yüzlere perde perde, Ya taştan bir secdede,ya düşen bir siperde. Gözler ne böyle bir harp gördü, ne böyle asker, Bir asker ki alnından ayet ayet nur düşer. Ne kadar dua etsem, yine de sana azdır, Bayrağım kanınla al, nurun ile beyazdır. Milletimin sadrında hep essin ÇANAKKALE Ne kadar eşsiz ve mukaddessin ÇANAKKALE... İbrahim Vedat Çarpar MERSİN/ ERDEMLİ 18.03.2022 |