bir nedeni yok, öyle işte düşler ülkesinin derin dehlizlerinde silik bir siluetin peşindeyim siyahbeyaz bir film izler gibi eski yazlık sinemaların en arka sırasında
hiç eksilmeyen bir hevesle aynı sandalyede mutluluk, hüzün, sevinç hep aynı perdede belki olmak istediğim yerdeyim de ben farkında değilim nedense bir nedeni yok öylesine işte
işte öylesine bazen o sandalyede ıslanmayı severim ilk yaz yağmurlarında gök kubbeye dizilip ışık saçan yıldızlara hayıflanırım Allahım ne kadar şanslılar onların bir güneşleri var son yaz çınar yaprakları doluşur boş sandalyelere bir de ben nedensizce
ışığını kaybeden yıldızların intiharını izlerim evrenin kuytu bir köşesinde gizlice iki yakasını bir tutup sıkıca sarılırım ceketime nemli bir bulut dolaşır gözlerimde sinsice bir nedeni yok
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Umuyor ve diliyorum ki bu güşlü duygular kurgudan ibarettir...
Zira tüm sıkıntılara rağmen mutlaka bir yolu vardır ışığa çıkmanın; onu bulmak için sadece güç toplayıp perdeyi aralamak gerek... Bir el uzatmak dışardakilere ve anlatmak... Mutlaka anlayan, hisseden birileri tutacaktır o elden... Duygu yoğunluğuyla harmanlanmış bir şiir. Konunun burukluğuna rağmen çok güzeldi okumak. Tebrikler, saygılar, sayın Güleç.
gerçekte de duygusal bir kişiliğim var...şiirlerimdeki bütün duygular gerçek ve bana ait...bu da kendimi çok yalnız hissettiğim zamanların birinde hissettiklerim...
bazen yaşamak birikir insanın içinde hani önüne set kurulmuş bir nehir gibi. yaşamı durduramazsın su gibi taşar o bendin üstünden...bu dizelerde o taşkınların sonucu...
yaşamayı seviyorum bana ne getirirse getirsin...haktan gelene eyvallah...
Öylesine zamanlarda, İçim kabarır bazen Mayasını tutmuş bir hamur misali, Dost nazarlar ararım Yanıbaşımda,öylesine..
Bir orman kıyısında Yürür bulurum kendimi,öylesine. Ellerim cebimde,başıboş zamanları İçi boş bir gönülle yürüyüp tüketiyorum Sararmış son yaprakların dalından Düşüşünü seyrediyorum,her biri sanki İçime düşercesine...öylesine.
Değerli şairim,harika bir serbest şiirinizi daha okuma mutluluğuna erdim. Kutlarım gönül sesinizi...emeğinizi. Esenlik dilerim.
Bir ebemkuşağının altında Hayali silik siluetler izliyorum Geçiyorlar tek tek gözümün önünden Bazen mucize gibi biri Bazen müsveddeler İzliyorum hayretle izlerini Diyorum olağanüstü biri Reklamı çok iyi biliyor diğeri Sonra gidiyorum girizgâhıma İçimde bir ses yankısı Bırak akışına izle Göreceksin herkesin aslına rücu edişini İşte öylesine bazen, öylesine İşte ...
ışığını kaybeden yıldızların intiharını izlerim evrenin kuytu bir köşesinde gizlice iki yakasını bir tutup sıkıca sarılırım ceketime nemli bir bulut dolaşır gözlerimde sinsice bir nedeni yok
işte öylesine bazen, öylesine işte
İntiharlar...Hep merak etmişimdir insanı intihara sürükleyen nedir diye? Sanırım çevresinde onu yaşama bağlayacak şeyler yok, insanlardan öyle şeyler görmüş ki bıkmış, tek kurtuluş o diye düşünmüş derim..."Işığını kaybeden yıldızların intiharı" ,"düşler ülkesinin derin dehlizleri", "son yaz çınar yaprakları" güzel olmuş...Niyedir bilmiyorum sanırım biliyorum dehliz filan deyince Kapadokya canlandı gözümde okurken. Yüreğinize sağlık.
ben sebebi "iyilik" diye düşünüyorum büyük bir oranla...ve bu kavramın hep yanlış uygulandığını düşünürüm..."ben senin iyiliğini düşünüyorum" cümlesi beni hep irite eden bir kavram olmuştur...benim için iyi olanı nerden biliyorsun da yapıyorsun...genel ahlak dışı kötücül davranışları bunun dışında tutuyorum...bir sor bakalım neye ihtiyacım var...bu konu hep maddi düşünülür ki belki de sadece manevi desteğe yalnız olmadığını bilmeye ihtiyacı var...sadece onaylanmaya belki bir gülümsemeye belki de sadece sırtının sıvazlanmasına. işin özünde; kabul görmek yanlışıyla doğrusuyla...en çok ta derin yalnızlık algısı... konu çok uzun...ama genel mana bu..benim düşüncem...
Zira tüm sıkıntılara rağmen mutlaka bir yolu vardır ışığa çıkmanın; onu bulmak için sadece güç toplayıp perdeyi aralamak gerek...
Bir el uzatmak dışardakilere ve anlatmak...
Mutlaka anlayan, hisseden birileri tutacaktır o elden...
Duygu yoğunluğuyla harmanlanmış bir şiir.
Konunun burukluğuna rağmen çok güzeldi okumak.
Tebrikler, saygılar, sayın Güleç.