kül sancısı// . . . yalın çıplak eğreti durur avucumda güneş, ah.. ucumda kül sancısı sen pervasızca değerken ah’ıma ölüm kaladır an vah’ıma her hatıran vurgun olurken zamana öp dökülesi fani düşlerimi üşümesin düşüşlerim tutun nefesime, düş artık sevesime az sonra vuracak yokluğu zaman izin ver yakalayım geceyi gözlerinde bir yanı yangın bir yanı ölüm bu sevdanın tuzsuz, damlasız olamazsın deniz unutma bir sigara dumanıyım genzim sokaklarında susuz, avlusuz voltayım bi çaresi mahpus hangi namluya sürüldük ki biz hangi tetiğe büründük söyle, hangi sığlığa, çığlığa dipsiz birer sus olduk... . . . // ilhanaşıcıocakikibinyirmiiki |