CANLI ŞİİR (analardan ağıt)
Gözü açtım kapadım çocukluğumdu demin
bu hayat kendisi sırat anlayana yemin Geçmek zor kimine, kimine atlayıp zıplayarak Yaşadıkça öldüm dersin mal mülk toplayarak Omuzlarımda elli yılın biriken kelamsız yükü Elime kalemi aldığımda başladı asıl öykü Okudukça ağırlaştı kalem yazdıkça hafifledi Sırat-ı Müstakimde doğrulardan söyledi Oysa görmeseydim kafa gömük olsaydı kuma Sustuğum meselelerin vebali kızıma oğluma Bu öykü yeni ama dedemin bana mirası Kalemi bilirim lakin yalan kimin ihtirası Benden de sana kalacak oğlum bu tereke Bir ucu umut bir ucu gaflet, ha gayret çeke çeke Senin kavgan cehaletle umut yok demeyeceksin Okuyarak, yazarak, savaşacak bu illeti yeneceksin köşe başını tutmuş ve yürüyen insan cesetleri geveze kurnalar ne bilsin bu icralık siyasetleri Bu yüzden kimse söylemez Ruanda’da olanları Mermiye hasret ölmek için yalvaranları Her mermi için verilen hava parasını Tapılan Batının yüz karasını Kim söyleyecek Hollandalı askerlerin kaçmasını Srebrenitza’daki gibi soykırıma kapı açmasını Ölümden değil satırdan kaçan insanları Siyah Müslümanları, Afrikalı Hristiyanları dine göre değil ayrım, yüz yıl çalışmışlar O zengin bu fakir lafına halkı alıştırmışlar batı profesörü olmuş bu siyasetin sahibidir içine kurduğu verasetin sen semere hayır demezsen vururlar semer faizle, dolarla, bankalarla kanını emer Konsolosluklar baş rolde oyuncu yerli halk Sana rahmet okunuyor kalk Ebu cehil kalk 25,12,2021 (analardan ağıt) Evladım bu dava cehalet davası hak davası Eşeleme her yanından fışkırır hava parası Şair korkar, yazar korkar, dava kalır yetim Yol uzun, yolculuk zorlu düşmanları çetin Yürek ister sağlam, ciğer ister kanlı, vicdan ister canlı Al şu kalemi eline, vur sayfaya gör bak nasıl heyecanlı evladım durma yaz, istersen mürekkebi saça döke Hakkını ara, hakkını bul, hakkını al söke söke Diline düşmesin birileri gibi lal diyeyim ki sana helal olsun helal İşte bu evlat Sırat-ı Müstakim neferi Yüzünde Demokrasi maskesi Haçlı seferi Sakın alkışlama bulacaktır onu lanet Kahvaltı sofralarında konuşulan ihanet Beyaz Türklerin Erguvanilerin ikameti yalılar suyu geçmeye çalışan Asyalılar Afrikalılar Sahipsizdir dava Necip’ten bu yana öksüz Nesiller yıkılır para önünde çünkü köksüz Avrupa ortasındaki Bosna’da ne oldu bak İnsanlık sustu modern düşünce helak Srebrenitza’yı gören ve susan insanın dili çürür Fenalık konuşursan toplumda fenalık yürür Hollandalı topladı Boşnak’tan silahları Öldür emri vermişti kilisenin ilahları Toplu mezarlara konuldu binlerce insan Güldü Berlin, güldü Paris, umursamadı Horosan Artık oyun zorlu, oyun gizli, Siyaset baş rolünde Bosna, Kıbrıs, Mora, Hocaali, Kırım kan gölünde Nerede İslam kardeşliği Müslüman benlik Başındaki sarıktı, belindeki kuşaktı kefenlik Laiklik, Şeriat diyerek ekildi kinler Zaman geçti ve yıkıldı bütün dinler Kim direniyorsa şimdi ona musallat Ey dostum Artin bana Musa’yı anlat Nerede saklı öldürmeyeceksin emri Düdüklü tencerede yanan Filistinli Ne kadar yanılgı içindeyse gamalı haç Senin yüzünden bir dünya insan aç Yok etme peşindesin milyonluk koca bir halkı Dönüyor, döndü, dönecek derken siyonist çarkı Ey Niko! sen anlarsın ayrılalı çok olmadı zira Benim yüreğim yanıyor sen diyorsun ki çıra Sana asırlarca hakkını verdim sen ise Gördüğüm odur ki ele geçirilmiş senin kilise Asırlarca şarapla takdis ettin, etmedin şükür Ey padişah efendi kalk şunların yüzüne tükür özel hukuk, ekonomik ayrıcalık oh ne rahat Emek üzerinden toplanan kıymetli cerahat Lakin, iyi kötü bir düzen vardı selam verirdik delirdikçe çok istedik, istedikçe çok delirdik Yoo! Hak geçmesin kendime değildir sözüm Çete kurdun İzmir’e girdin yetmedi mi iki gözüm İşte Çengelköy kilisenin bahçesindedir camii Şimdi sana da musallat bana çöken harami Sömürmek için düşmanlık yaratmak gerek Aklı başında hele ki gören insanlar seyrek Bugün atıyor aynı düşmanlık tohumunu Sararken illet senin oğlunu benim oğlumu Bu nasıl bela kimsenin neden çıkmıyor çıtı Kopacak Ege’nin iki yakasında anaların ağıdı |