Yandığım Yanım
Gönlüm kapılarının kilidini zorluyor
Mantığım duygularımla savaşıyor Gözüm göreceli güzelliklerle uğraşıyor Yüreğim kanını boşaltacak pirini arıyor Hırsım küpünü kıracak kanaatini kovalıyor Bedenim sayılı mevsimleri tüketiyor Canım cananda yanacak kandilini bekliyor Zaman ömrüme en zalim kafirliğini ediyor Ellerim dost vicdanlarının yakasını arıyor Ayaklarım gelgit komutlarına uyuyor Ruhum can kafesinin teninde hapis yatıyor Dil orucunu bayramın şarabıyla bozmak istiyor Feryadım gök kubbeyi başlara yıkıyor Yandığım yanım yalnızlığına ağlıyor Kaybettiklerim beni mahşere çağırıyor Gideceğim gitmesine de günahlarım korkuyor Tövbelerim merhamet denizlerine sığınıyor Umutsuzluk kapısı değil dedi mevlana Bu can utanarak da olsa umutlanıyor Umut ancak başı ve sonu yaratandan bekleniyor. |