Ölüm Sanıyor
Ervah-ı ezelde olan firakın;
Bitmesini canlar ölüm sanıyor; Dostun Gülşeninde tomurcukların; Yetmesini canlar ölüm sanıyor. Hakkın mahlukunu belli yaşında; Kimi ekmeğinde, kimi aşında; Her nefisi bir gün yanıbaşında; Etmesini canlar ölüm sanıyor. Alacaklı nokta korsa vademe; Boyun eğer nefis Levh-i kaleme; İmtihan bitip de gerçek aleme; Gitmesini canlar ölüm sanıyor. Zeval-i Hak olan kaderimizin; Dosttan ayrı kalma kederimizin; Bu dünyaya mahsus bedenimizin; Yitmesini canlar ölüm sanıyor. Mukadderat bir gün gelir serine; Bakamazsın önün ile geriye; Azrail’in bizi bayram yerine; İtmesini canlar ölüm sanıyor. İrem’de, Merve’de açılan gülün; Cennette, Huride olan sümbülün; Kafesten kurtulup uçan Bülbülün; Ötmesini canlar ölüm sanıyor. Davet eden seni Pak-I takvaya; Muhabbetle alır Dar-I Beka’ya; Meşakkat yurdundan Beyt’ül-ukbaya; Atmasını canlar ölüm sanıyor. Osman Bölükbaşı Dara |