ZAMAN MAKİNESİ
ZAMAN MAKİNESİ
Koşa koşa yoruldum bahtımın peşi sıra Nice dertler çileler sığdı yarım asıra Yirmi birinci yüzyıl bakmasın hiç kusura Zaman makinesini eskilere sarsalar Mümkün olsa da keşke seksenlere sürseler Ya zaman tez değişti ya da ben çok geç geldim Kaybettim yörüngemi geçimsiz biri oldum Millet Hazarfen Ahmet ben ise yaya kaldım Zaman makinesini eskilere sarsalar Mümkün olsa da keşke seksenlere sürseler Küçük büyüğü bilmez taydaş yerine koyar Kimi dünyayı yerken kimi lokmayla doyar Beşer fırıldak olmuş gardaş gardaşı soyar Zaman makinesini eskilere sarsalar Mümkün olsa da keşke seksenlere sürseler Şüpheyle bakar olduk güven sizlere ömür İyi niyetli isen vurmak isterler semer Mayadan mı undan mı bilmem bozuldu hamur? Zaman makinesini eskilere sarsalar Mümkün olsa da keşke seksenlere sürseler Taş bile ağır değil yer yerinden oynuyor İhanet kazanında fitne fücur kaynıyor Evlatlar fütursuzca atasını çiğniyor Zaman makinesini eskilere sarsalar Mümkün olsa da keşke seksenlere sürseler Dünya cehenneminde göyünürken içimiz Dokuz köyden kovulduk doğru olmak suçumuz Çile değirmeninde ağardı hep saçımız Zaman makinesini eskilere sarsalar Mümkün olsa da keşke seksenlere sürseler Tüm değerler kırpılmış zamane makasında Azgın nefsin elleri insanlık yakasnda İffet sokağa düşmüş değil kalp çıkısında Zaman makinesini eskilere sarsalar Nurgül’üm mümkün olsa seksenlere sürseler. Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ |