Manzara-i Umumiyekaldırımda ayak izleri, diz boyu içleri kir, irin, kin dolu yürüyorlar sahile doğru. yollar kıvrıla kıvrıla can veriyor körfezin fosseptik girdabında burunlar sarhoş oluyor istemsiz. martılar kahkaha atıyor seni görünce, kendin ettin dercesine. ufkun ucunda avâre geziniyor kurşundan ağır bulut parçası. güneş, içimize sokulmak istiyor eritmek istiyor ayazı, buzu. içimiz baştan başa şaşı ısıtamıyor bir türlü granit taşı, üşüyor ışınları daha ilk temasta. asrın gereği otomata bağlanmış sulu beyin, ot dolu baş, hâlden anlayan kalmamış. masmavi gökleri yutmuş ruhsuz binaların donuk alçaklığı. baldan tatlı fil, aslan, kelebek, arı eski zaman uygarlığında kaldı. kuşları hapsetmiş fosiller çiçekler mahzun duvar kâğıdında. ormanlar, toz, moloz, beton yığını nehirler kirli, atmosfer zehirli cihânı kaplamış cehâlet yangını. tozpembe çocukluk düşlerimi zâlim bencillikler çaldı. karanlık kentler yüreğime yalnızca mutsuzluk, korku saldı. kaldırımda ayak izleri diz boyu içleri kör, sağır, dilsiz dolu. ılık ve yağışlı mevsimler dilerken talan edilmiş sevgiler, bağlar “ben-sen" kavgası tüm lakırtılar dostluk, kardeşlik masalmış. daha doğmadan budanmış yaşama sevinci, taze bahar. yeşilin, mavinin tonuydu güya çöp topuna dönen dünya. hem kızar hem üzülüp ağlar insanlığın şu perişan hâline çorak ovalar, çıplak dağlar karanlık deniz, düşük nabız toprak, su, hava, ateş petrole bulanmış martılar taş plakta cızırtılar... ***** (Telmih Dergisi’nin "doğa" konulu 21. sayısında (Sonbahar 2021) yayınlanmıştır; cilt:5, sayı:21, yıl:6; sayfa:16-17) ***** (1,2,4 ve 5. kıtaların yazılış tarihi: 12/05/1994, 08:59; Bornova-Konak arası, belediye otobüsü) (3.kıtanın yazılış tarihi: 19/11/1997, 11:28; Dış kapı nöbeti, Ardahan) (Son tashih zamanı: 11/09/2021, 12:01; Kocasinan, Kayseri) ***** |