Fırtınaydı, yağmurdu derken,
Hani derler ya;
Yazdan kalma Güneşli bir gün.
Kırık dalları salınmaktan rahatlayan ağaçlarda,
Kanatlarını açan bir kaç inatçı kuş.

Toprağınsa;
Adeta yüzü gülüyor,
Sanki kalbi yerinden çıkacak
Meğer ne çok özlemiş yağmurları
Mutluluğu rayihasından belli.

Şair mi? O yaş döker
Yine tanıdık birisi ölmüş.
Rahmet okuduk son günlerde kaç kere.
Ateş düşüyor hanelere
Düşmesin inşallah bir daha.

Üç günde dört mevsim
Seyyah olduk fırtınadan Güneşe doğru.
Yok böyle bir doğa dünyanın hiç bir yerinde.
Sevgisiz kalan kalplere duyurmak lazım,
Sevmeden duramazsınız buralarda.

Bir nefes ki, bin şifa.
Bir bakış ki, bin şifa.
Sevdalanmak bu işte
Yaşamak bu;
Kızgın Güneşte.

Bakar mısınız şu yavru serçeye?
Yeni kurumuş ıslaklığı
Sanki gülümser gibi ışığa doğru.
Nasıl dayanıyor bu havalara,
Garip serçe.

Cenneti andıran bir güzellik,
Cenneti görmedim ya,
Herhalde ancak bu kadar güzeldir.
Ve ruh ikizimin ikinci kata çıkan,
Ayak sesleri.

Saatler üçe doğru vuruyor,
Gökyüzü masmavi olsa da,
Hafif bir serinlik başladı bile,
Olsun "Gece ayaza çekse de,
Yarın yine Güneşli bir gün olacak"

Temiz hava iyi geldi galiba,
Neredeyse şiiri bırakıp ayağa kalkacağım
"Ve bir zeybek gibi diz vuracağım bende"
Bir türkü tutturmalı ya da;
Güzel EGe’den.

Mehmet Fikret ÜNALAN(Kul Fikret)
01 Aralık 2021 saat 14.45
Güzelçamlı/Kuşadası