Çocukluğumdan kalma
Çocukluğumdan kalma
o zamanlar çocuktum üç yaylamız vardı, ata armağanı biri çok yakındı en çok ona çıkardık biri verimsizdi tercih edilmezdi biri çok uzaktı ama çok güzeldi köylü en çok oraya çadır kurmak isterdi Arazi geniş mi geniş boşluğun bir ucu Rus’a bir ucu Ağrıya dayanırdı içe doğru en yakın Tuzluca üç şehir sıkışırdı araya artardı da nereyi istesen varsa öküz sabanın ayıkla çevir ek senin olsun uçsuz bucaksız dağ ova arazi çimen çok kıymetliydi ama çimen azdı yetmezdi ağalara kışın onca sürünün yiyeceği ottu Bestasienge (sineg düzü) yetmiyordu herkes bir birinden bir bağ ot çalma peşinde çayır sınırını bir adım içe bir adım dışa atar dururdu herkes sonra kavga, sonra mahkeme öf babam öf, bilirkişi, rapor, gelgitler hani Kemal Sunal ın ’dava’ filmi var ya yeminler olsun aynı onun gibi, aynı diyeceksin ot ya, ot için adam mı ölür ölür değil öldürülürdü bizimde var bir parça çimenimiz sılayı terk edeli ailece yıllar oldu emmi dayi biçip üç beş kuruş yollar gel gör ki sahipsiz kuzu kurt ağzında her köşesinden herkes bir adım içeri mahkemeliğiz onca yıldır tapular dede üstünde daha babalar gitmiş halalar gitmiş kalmış çocukları torunlar say say bitmez haydi kiminden vekalet al kiminden feragat diriyi bulamazsın, ölüyü ispatlayamazsın gül gül eğlen, aha bu işte neyleyim çayırı çimeni otu arkadaş benim sürüm mü var dönüp köye yerleşecek halim yok kalanlara kalacak baba ata hakkı varsın görsünler ihtiyaçlarını ama, Asliye hukukta hükümsüz kaldık... Coşkûnî - Ankara- Kasım 2021 |
sevgi ve özlem vardı,Hakikat vardı,
O güzel yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla