Mezbele Park-1
Gün batıyor
Güneş utancından kıpkırmızı Küsüyor toprağa Yalancı ışıkları Paslı demirlerine uzanıyor Gözlerimin önünde Mezbele parkın. Rüzgâr acı acı Çalıyor ıslığını İçimde de bir yüzsüz sıkıntı Sağ gözüm seğiriyor sabahtan beri Rahatsızım. “İyi haber alacaksın” diyor anam “Seğiriyorsa gözün…” - Mahkum - Seğiren gözüm Tek gözüm Hüzünle kayıyor Mezbele parka Hamurunda toz toprak Her şey paslı, her şey silik Alabildiğine çürük. Bir kayık, en köşede, Üzerinde belli mi değil mi bir bayrak, Hani şu yaban özentilerinin Gondol dediği Bildiğimiz kayık. İnliyor kayık İnliyor uzun uzun, İnliyor acı acı. Üzerine binen çocukların kahkahaları Onun bıçağı, Deşiyor bir ileri bir geri Kanatıyor bir ileri bir geri. “Aldandım,” diyor, “Tekneme, tahtama Sağlamsın derdi rüzgâr, Dinle türküsünü martıların Yararsın bre suları yakamoz gibi derdi, Şımardım...” İnliyor kayık, İnliyor da iniliyor Kıskanç tozları kalkıyor yerden Mezbele parkın. “Çıktım yola, lodos haşin, Dalgaları öptüm, Seviştim fırtınayla, Kapıldım fettan martılarına Kahpe enginin.” Kahkahayı patlatıyor kumral saçlı çocuk El sallıyor anasına Bir ileri bir geri. Teknesinde keder, küreklerinde esaret, Oluk oluk akıyor, Kanıyor da kayığın yüreği. “Kandım martıların türküsüne, Havası dingin, Suyu sığ bir limanda Bile bile batırdım kendimi Paslı bir akşamüstü...” İniliyor kayık, Ölesiye haykırıyor, Ölesiye gıcırdıyor. Kalkıyor tozları kıskanç Mezbele parkın Bir ileri bir geri… Gün batıyor Gecenin serkeş tellalları Kahpe yıldızlar, göz kırpıyor. Satıp gitmişler Ay’ı üç beş kadeh uğruna, Kimse inanmıyor Kimse muhatap olmuyor Günahsız sabahla. |
Ölesiye haykırıyor,
Ölesiye gıcırdıyor.
Kalkıyor tozları kıskanç
Mezbele parkın
Bir ileri bir geri…
Gün batıyor
Gecenin serkeş tellalları
Kahpe yıldızlar, göz kırpıyor.
Satıp gitmişler Ay’ı üç beş kadeh uğruna,
Kimse inanmıyor
Kimse muhatap olmuyor
Günahsız sabahla.
Hissederek yazan yüreginize saglık.....
bu arada hoşgeldiniz Saygılar