BALAM
BALAM
Güz vakti gelende, yine göç başlar, Yaylaların tadı, tuzu yok balam. Yüksekten uçuyor, bak göçmen kaşlar, Kimsenin gülecek, yüzü yok balam. Havalar soğudu, tadımız kaçtı, Yörük obaları, sahile göçtü, Yağmurlar yağdı da derler coştu, Kuzunun oğlağın, izi yok balam. Viraneye döndü, ağıl ve ahır, Kızıl koyaklarda, kalmadı nahır, Yeşiller sarardı, yalnızlık kahır, Ağılda meleyen, kuzu yok balam. Gezdiğim dağları, duman bürümüş, Çatmanın arkıtı, dünden çürümüş, En son kalan Yörük, yola yürümüş, Hayat yokuş olmuş, düzü yok balam. Yalnızım yorgunun, gözlerim ağlar, Rüzgârla dost oldu, gör nice dağlar, Çiçeksiz kalınca, gönülde bağlar, Sararan yaprağın, özü yok balam. Yörük beyim yakar, hasret sinemi, Zemheri ayazı, sarsar hanemi, Şimdiden özledim, yaşlı ninemi, Gayrı yaşamanın, hazzı yok balam. 18/09/1996 İbrahim BEKLER ANKARA Kuz: Gölgede kalan yan (TDK) Nahır : Sığır sürüsü. |
Yüreğine emeğine sağlık
__________________________________Selamlar