SENİN İÇİN!
Gün dönerken geceye,
tarifi imkansız duygular içerisinde yürüyorum bir bilinmezliğe. Batan güneşin kıyısından geçerken ben mağrur Tuttu ellerimden biri diyerek dur. Usulca sola doğru çekilirken gamzesi Aralanan Dudağından gördüm inci dişlerini. Hoşça bakıyordu gözleri, elleri ellerimi tutuyordu dostça. Kaldırdım başımı celladıma Gülümser gibi Döküldü dudaklarımdan “bırak beni Ortasında bitsin bu hikaye dostça “diyebildim ancak. Dinlemedi beni aldı götürdü ardından Bilinmez hülyalara . Gençliğimin en güzel yıllarını verdim O hoş sözlü dost bakışlıya. Bir Eylül gecesinin alaca karanlığında Henüz daha doğmadan güneş Bıraktı ellerimi hoyrat ellerin tuttuğu Metalik soğuk ürperten, ciğerleri kanatan gecelerine karanlığın. Dedim böyle hüzünlü bitmeseydi bu hikaye Ortasında dirençli ve mutluyken ikimizde senin için gitseydim yıldızlara. Senin aşkınla ağıtlar yakılsaydı adıma Senin için anılsaydım Senin için senin için Deniz gözlerine Hüseyni bir aşkla Yusuf güzelliğinde doğacak günle Mahir ellerine kavuşsaydı ellerim Uslanmadan. Özgürlüğün övüncüyle içimde sana olan aşkın gücüyle Ey güzel gözlü hoş sözlü Gün yüzlü Devrim! |