NEYDİ
Mihrabına yüz sürüp çeşminden kanıyordum,
Doyamadan sevdana bu kar boran da neydi, Beni yürekten sonsuz seviyor sanıyordum, Müptela yüreğini böyle yoran da neydi . Nasıl bir fırtınaydı nasıl da bir şeydi bu, Gökyüzünde geceler açan nurlu aydı bu, Yalanlar sofrasında kanılacak meydi bu, Özlemlere çadırı böyle kuran da neydi. Meyletmiş yar hevesin günah pınarlarına, Goncalar taşımışsın sahte baharlarına, Varamamış menzilin aşk’ın diyarlarına, Bu aşkı bu sevdayı böyle vuran da neydi . Kutsal bir iklim sanki yedi düvel gezdiren, En eşsiz kelamları gece gündüz yazdıran, Sensin ey vefasız sen aşka mezar kazdıran, Sol yanında seninle böyle duran da neydi. Yemin olsun ki "Kays’a" bir daha "Leyla"dersem, O yasaklı elma’yı asla bir daha yersem, Tek emelim kaldı yar onu da hayra yorsam, Rahmeti hikmetinden böyle soran da neydi . Müptela yüreğini böyle yoran da neydi . Cihan BERDİBEK 14/11/2021 |