nim'âyansen... dokuz öfkeli köyün yaftalanmış delisi türkünün ezgilerinde gizlenmiş umut tutamağıdır gözlerin dokuz öfkeli köyün dokuz meydanına savrulmuş, bir sevda tutanağıdır yanağın pembeleşirken fısıltıyla sobeleşen sözlerin sen... dokuz öfkeli köyün yüreği şivelisi arandığında bulunmayan bulunmadığı yerde varoluşu nümayan bakışlarındaki mutluluk ikilemi dokuz öfkeli köyden itinayla sakındığın mahremin sen...dokuz öfkeli köyün gözleri sürmelisi bir bozkırın yağmur duasıyla ilticasıdır senin bu fütursuzca umut etmelerin dokuz öfkeli köyde her akşam sonsuz bir memnuniyetle kutlanıyorsa da matemin olsun... erkam tevekkülüyle dudağını ısıran, dokuz köyün sonsuz öfkesine sonsuz bir memnuniyetsizlikle karşı koyan yüreği sencileyin şiveliler sana dualar gönderiyor her akşam sen...dokuz öfkeli köyün yanağı gamzelisi kucağında bir buket “Henîen Leküm” hediyesi senin ellerinde müebbet bir hürriyete dönüşür yeter ki biraz ölme bu akşam (mazi kıtasına hürmetle) farzımuhal |