DÜNYA!
DÜNYA!
Ne onunla olduk ne onsuz olduk Biraz semirince iz’ansız olduk Maddeye dalınca vicdansız olduk Daldan dala koydu bizi bu dünya! Gönül arzuluyor amma cenneti Sormuyoruz ne kazanır cenneti Durumumuz tam da dünya cenneti Hâlden hâle koydu bizi bu dünya! Uyanıklık edip öne geçeriz Fâni dünya deriz yine geçeriz Mevlâ kerim deyip işten kaçarız Dilden dile koydu bizi bu dünya! Ecdat yürüyerek göğe ererken Fermanıyla dehre nizam verirken Elimizde onca bürhan dururken Faldan fala koydu bizi bu dünya! Bu ayaklar bizim, kimin izinde Ayak izi cümle âlem yüzünde Işıkları sönük kalbin gözünde Yoldan yola koydu bizi bu dünya! Bazen gurbet deriz nâra düşeriz Sahralarda olup dara düşeriz Kader kısmet diye zora düşeriz Çölden çöle koydu bizi bu dünya! Ne kardeşlik kaldı ne dostluk bizde Menfaatle dolu sarhoşluk bizde Tarih karşısında boşluk bu yüzde Maldan mala koydu bizi bu dünya! Binlerce yıl at koşturdu soyumuz Mertlik idi serde bizim huyumuz Bunlarsız olunca kalan neyimiz! Külde küle koydu bizi bu dünya! Bir gayretle şöyle silkinmek nerde Toprağı işleyip kalkınmak nerde Lâfı bırakıp da dik durmak nerde Kalden kale koydu bizi bu dünya! Bıktım, bu âlemden kaçayım diye Derdimden tasamdan geçeyim diye Murâdî göklere uçayım diye Yelden yele koydu bizi bu dünya! Murat Kahraman Murâdî 19.05.2021/İstanbul |