ÜZGÜN
Gitmek kolay, ardından yananı düşündün mü..?
Ellerinle diktiğin bağın “gülü” de üzgün… Hayrola, yüreğimden ebedi taşındın mı..? Çıkardığın yangının kalan “külü” de üzgün..! Mısralara yolculuk ederken beste beste, Kağıdın üzerinde gezinen kalem hasta, Düzen tutmaz bir daha akordu bozuk yasta, Dizine yatırdığın sazın “teli” de üzgün..! Özlemeyi öğrendim, kan-revan oldu içim, Acıdan ağardı bak geceden koyu saçım, Sitemimi hiç sorma, sayıyorum o biçim, Yokluğuna darılan yârin “dili” de üzgün..! Eksildim hasretinden bu gün de böyle geçti, Yaradan her kuluna farklı bir ömür biçti, Kimileri yaşıyor, kimileri de göçtü, Zamanda yitip giden asrın “yılı” da üzgün..! İkiden bir çıkınca bir kalır derler yalan, Hayatının tamamı büsbütün olur talan, Perşembe, Cumartesi, Pazar hep falan filan, Çarşamba’nın önünde duran “Salı”da üzgün..! Seyyal Tanır |