‘’Vahşi bir takımyıldız yalnızlığın ağacı
Bir uzay panayırı kurulmuş pencereme
Yüzlerimi ararım hiçbirini bulamam
O kadar uğraşırım yalnızlığımdan çıkamam.’’(Alıntı)

Kaldıracı sözcüklerin hani düş panayırlarından firar eden sirk cambazları gibi ihbar ettiğim en yüksek tepe aşkın havasının söndüğü yüreğin aksi.
Renklerden çaldım ben bu şiiri ve içimi pek hoştu yalnızlığın düşlerime perde çektim çekeli.

Bir düş’ e sardım bu ara,
Sarmalındayım öykülerin
Penguenler misafir rüyalarıma
Paytak yürüyüşlü imgeler somurtan
Aşkı layığıyla yaşatan şiirler
Harmanladığım yaşlarım yaslarım
Hala çocuk kalbimle çarptığım arabalar gibi

Ötele düşlerini
Önemsenmeyen değilsin sen
Bilakis öykündükleridir yüreğinde saklı kudrete
Teninde saklıdır mevsimin
Diyemediklerin kadar dandik bir gölgeden uzaklaştığın
Nasırlaşan sözcükler mi ektiğin?
Nesli tükenen sevgiliden yana mı evrenin eksikliği?
Varlığından dökülen zerreler
Bakir ovalarda kovalandığın rüzgâr
Yalnızlığa bayrak açıp da gözünü sakındığın

Maviden mintanı göçmen kuşların
Yaldızlı yol haritası gecenin
Bir urgan belki de anadan üryan iken
Duyguların hatmettiği binlerce dize
Kanayan dizlerime yaptığım pansuman
Gibi içine saklandığım
O izbe…

Ah, nemrut kuşlar
Solunda gövdemin devasa bir sol anahtarı
Sağ elimde ise Besmele
Mabedim göçtü göçeli
Aşkın da hicreti iken yalnızlığın manivelası
Öksüz şecerem
Kimine göre çöpsüz üzüm
Bense aşkın bağlarına donanmış binlerce hece
Üzümünü yiyip da bağını sorduğum
Topraktaki bereketi hiçbir şeye değişmedim.

Gönlün Fuzuli’si
Sancılı bir doğumun da ön sözü
Kaybolan gün ışığı
Ve çapak dolu gözleri uçuşan pervanelerin
Bense sihirli bir v/eda ile
Sökün ettiğim yalnızlığın
Makûs talihi çöktü üstüme bir kere.

Koyudan şadırvan
Pamuk ipliği mi belledin yoksa hayatla olan
Bağımı kim sonlandırır Rabbimden başka?
Akasyalar ve çiçekler ve sergüzeşt gölgeler
Laneti üfüren seyyah yürek
Nimeti ömrün saklı iken hücrelerimde
Sönen bir umut ışığın arkasından
Sürüklendiğim o tükenmek bilmeyen
Sevgi ve özlemin
Çağrısına yenik düşüp da
Ağıtlara sığmazken yasım
Yaşlarımla ıslattım karanlığın
Sokaklarına bir dokundum ki
Nazenin bir kelebeğin kanatlarına dokunamadım.