Efkarımın Kervanı
Gündüzün başını yedi
Telaşla hala ötüyor baykuşlar Ay şavkıyla Başka bir iklimde öz çocuklarını emziriyor Göbek bağı mumu yakıp bitirirken Ruhumun yüzünde Boş çerçevenin asılı olduğu Azı dişim zonkluyor Serseri ayazın elinde bir jilet Korkak zaman gece yarısının tepesini aştı Bir türkünün baharat yolundan Karanlığı yara yara geldi Tarçın kokulu efkarımın kervanı Yükü Ne ipekli beyaz bir haber Ne de oyalı bir fotoğraf Yalnızca Katar katar yanardağın ela renkli seli Birde Karanlıkta elime tutuşturulan Duygusal bir hikayenin cebir kitabı Ezberimden ölçüyorum Üçgen acının geniş açılı çığlıklarını Gözlerimde Damladığı saksıdaki Beyaz menekşeleri öldüren Sevdamın yivli yaşı Develer içmesin Çabuk geç buradan kervancı başı Çünkü yükün eritir kayaları taşı Selametle bu ateşi başka diyara Kutuplara filan taşı |
Hem ruhlar muhteşem hem vurguların mizah da yerleştirilmiş Bu gerçekten üstümde başarı tebrik ediyorum