TEK KİŞİLİK MASALIM...
Manidar bir öyküsü var şehrin ucu yanık türkülerinin:
Ve o esintisi hiçleşen yüreğin Kıblesinde saklı zeytin gözlü sevgilinin Direttiği kadar dilemması ömrün Sessizlik iken rücu eden Kimi zaman esintisi yüreği delip geçen Zikri de fikri de bir yalnızlığın Tebessümler ektiğim umudun çeşmesi Çeşni saklı içinde bilinmezin Gizemine sevdalandığım yârin Gözlerinde tutuklu kaldığım kadar da katilisin Uçsuz bucaksız sevgimin. Mateminle örüyorum şehrin saçaklarını Salındığım bir b/eşik ki Kıblesi yalnızlığın Toz konduramadığım saf sevdam Ve tek kişilik masalım Ne minnet ederim Ne de mealini sevginin Durduk yere geçiştiririm. Nazlıdır dalım Niyazımla katık yalnızlığın İçinde kalan ukdelerinden Çaldığım sazı Çengisi gecenin Sır yüklü surlarına şehrin Serildiğim her ezan vakti Çekinerek uzaktan sevdiğim. Bahtımın na’şı Yaralarımsa yediverenler gibi Solup solup açtığım her gece vakti Gün yüzlü bir sevda olsan ne ki? Sessizliğimle uzaktan dualar ettiğim Hem kükreyen sesin Hem gümbürdeyen göğün matemi Sallanan beşik gibi Sakındığım nazlı sevdamı Canımdan can gitti Canan bildiğim benden değerli. Miadı doldu dolalı mutluluğun Nifak sokanların da kurumadı gitti kökü Kürediğim şunca şiir şunca zemin Kovaladığım fedaisi bilinmezin Hani sırlarıma sır ektiğim İçtimada kalem yürek ne ki? Sessizliğin de dilemması Şu iklimde boy veren bir fidan gibi Keşke freni olsaydı bu bitimsiz sevginin. Varlığımın diğer yakası Yokluğumun da olmaz mı tasası? Her gölgede sen Sen bildiğim evrende saklı sinem Hani mısralarla büyüttüğüm çocuğum gibi Kalemin de raconu sevginin ta kendisi. |
yürek sesiniz daim osun
selam sevgi ve saygılar