gidiyorsun
kaygı duymuyorum olacaklardan
bir beklentim yok hayattan çaresizliğin prangaları perçinlenmiş ayaklarıma sürüyorum ayaklarımı yoksa ayaklarım mı beni sürüyor anlamıyorum ne hoşmuş sorumsuzluk denen şey üzülmüyor insan olanlara olmayanlara kendine bile üzülemiyorsun ağlayamıyorsun mesela kabullenişin ıssız sokaklarında yalnızlığı adımlıyorsun acı çekmiyorsun gecenin vicdanına ömrünü emanet ediyorsun dokunmuyor ömrüne sessizce seni izliyor uzakta çekingen bir sokak lambası tir tir titriyor aldırış etmiyorsun gidiyorsun gittiğin yol belli değil döneyim diyorsun döneceğin yer belli değil |