KerpiçŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kerpiç teşbihi
Kerpiçtendi bir vakit duvarlar
Zamanı şimdi anımsanmıyor. Balçıktandı aşklar ve naaşlar; Saflığı ah nerde ; karılmıyor. Öyle pak öyle parlak çağlardan Çağıma baktım, atlanılmıyor. Kerpicim topal aksaktı bundan Dokunulmuyor, yaslanılmıyor. Bir resim yaptım, yedi renk iklim; İçine, günüm bile sığmıyor. Benimki değişik bir yönelim, Teşbih etsem de anlaşılmıyor. Boyayıp durduklarım ne idi? Ya neden niçin hatırlanmıyor? Her şey bir öncekinin taklidi, Bir sonra tat tuz da alınmıyor. (Kulağımda) Yaşlandıkça gençleşen hitaplar, Sustukça yürekler derilmiyor. Göğsümde tutulmalar, bitaplar... Güneş mi ay mıydı; çekilmiyor. Bendeki hal, ne haldir duvarlar? Kerpiçim gayri sırrı tutmuyor. "Doğa çıplak kalmış, nerde arlar Üzeri gayri yüz mü tutmuyor? Boz bulutlar, damlalar yuvarlar. Tümü küme küme toplanıyor. Nem mi kaptınız kerpiç duvarlar? Yoksa bir kerpiç mi alınıyor? Göçüp giderdi bir "çınar" daha Yaşanmışlık bir bir açılıyor. Yitti, yitti bitti, bu ne ceriha? Bir kerpiç daha mı yıkılıyor? Aldım avuçlarıma, semsertti. Koydum üst üste; ah, ah onmuyor. Gençlik ustanın elinde dertti. Edilip bitmiş, derman olmuyor. |
Hece tarzında mısra usulü yazılsa da serbest şiir olarak güzeldi duygu ve anlatımıyla.
Emeğe tebriklerim saygımla.