Meva
Merhaba Meva
Bir hazan mevsiminin ardından Sesleniriz sana Kırık umutların vuslata hasretinden Yorgun düşen bedenlerin sahibi Adamlarız biz Meva Akşamın ardı tevekkül sancağına tutunan Ve gece loş bir lambanın tahtında Bir çiçek saksısı önünde Yudumlarken çayımızı sessizce daldığımız hayallerin esintisinden Mısraları çizen adamlarız biz Hangi baharın senfonisi çınlasa kulağımızda Kalemimiz ondan söz çalar yüreğimizden Ve biz kalbindekilere kalemi Ortak kılan adamlarız meva Ne zaman yorgun düşse parmak uçlarımız Yarin özleminden Dem çalarız hüznümüze Titreyen dudaklarımız meva Titreyen dudaklarımız diyorum Bir yudum alınca fincanımızdan O yarin hasretiyle işler bedenimize Radyonun bozuk plağından Seksekleyen şarkı eşliğinde Yorgun düşüyor biraz da bedenimiz Yumup gözlerimizi Hangi coğrafyaya diksek hayalimizi Orda görüyoruz yarimizi Meva Hangi sokaktan geçsek Hangi kırık kaldırıma takılsa ayaklarımız Yere çalan umutlarımızı Toplamaya kalkışsak Yarin hayali yardım eder bize Hangi limana uğrasa bedenimiz Orda boğulur kalır anılarımız Hangi uçsuz sahraya yeltense nazarımız Hangi sahrada seraba aldansa halimiz Orada kaybederiz yarimizi meva İşte o an kılıç darberleri gibi Biraz daha hüzün çiselenir Gözlerimizin derin çukurlarına Ve biraz daha kırgın oluruz meva Yarin yokluğuna değil sitemlerimiz Yare erişememenin hüznüdür bizim halimiz Ahh Meva Uğur Tunç |