MEVSİMİN ŞAH DAMARIYDI YAĞMUR...Düşlerin tekmili, sessizliğin semasında saklı Yalnızlığın buselere boğduğu silik gülüşü. Solan ne gündü ne çiçekler Ektiğim aşkın hasretine yenik düştü ömür. Bir emir eriydi aşkın neferi Endamlı hüzün Ah, vaveyla yüklü kozam Sevgiydi sadece sevgi tek kozum Közünde dünün Yarınlar ördüğüm Üstünü örttüğüm o kısık gülüşün. Mihenk taşı yılların Yâd edilesi zamanları gömdüm en derine Dibe vurup varmaksa kıyıya Düşen simli yaşlarım gözümden Bir de seni sadece seni düşürdüğüm İç cebinden hüznün Sözüm ona suskunluk idi Tebessümler yüklü günlüğüm. Mevsimin şah damarıydı yağmur Yağmurun delici gücünde saklı adeta uğur Hani nazara geldiğim de değil Nükseden bir sevinç olmalıydı belki de tek dileğim. Dilemması zamanın Hasret yokuşlarında aralıksız yuvarlandığım Ve itildim kıyısından uçuruma Ölmek aslında kurtuluşumdu Yürek yakan bu cehennemde Esir düştüğüm her hazan Hüznün sabit katsayısı döngünün Yarınlara verip veriştirdiği Bir hüküm olsa neydi sanki varlığın? Yokluğun dualarıma eşlik ettiği Yakardığım sadece Mevla’m Yeter ki taş değmesin ayağına Hasretine yenik düştüğüm bir şiirden öte Üzerine serildiğim Sarmalında göğün Yerde saklı kördüğüm Kaldığımsa Araf Raf ömrü dolmuş bir aşkın miadı. Elbet dökülen hüzün zerreleri Rahmetiyle döngünün avunduğum Bir sekant ise varlık Bir de diklendi mi yürek Direttiğim de yok artık Dilemması aşkın çoktan bitik Bir şarkı gibi delerken derinde saklı o yitik Gülümsemeyi Varsın addedilsin varlığım bir ayrık otu Tabiriyle Şiirlerdir tabibi bu sefil rivayetin Sahiplendiğim her söz her acı nasıl ki katık Sözüm ona addedilendi mutluluk… |
öğütler vardı,
sevgi ve özlem vardı,çok doğru tesbitlerdi,
çok acıklı akıcı ve anlamlıydı,kutluyorum Üstadem,
Dua ve selamlarımla.