GTŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yaşantımın en zor dönemlerinde hep yanımda olmuş,
sahip olduğu insanüstü performans ile bana çok büyük manevi güç vermiş, gerektiğinde maddi desteğini de esirgememiş, kendisi yurtdışında yaşayan, çok şey paylaştığımız değerli dostum G.T. e, en içten sevgi, saygı ve şükran duygularımla...
...
bazen bir kar topu bir çığ sürükler peşinden bazen bir göktaşı kök hücreler getirir evrenin derinliklerinden ne çıkıp geldiyse o kadar büyük o kadar serin o kadar sıcak hep o sessizlikten ... biliyorum çimen gözlü kısraklar orada fosfor yeşili güneş aydınlatırken dağları ovaları deli taylar dolanır umutlar yayılır meralarda, hep onun gözleridir asmalarda üzümlere hayat veren... her nedense sen ve ben yakışmadık şu âleme; diyeceksin o zaman ne gerek kâğıda kaleme çık gel işte tarih öncesinden; kâlbimdeki Çatalhöyük’ten kaz biraz kalem ucuyla gün ışığına çıkar kurtar beni sırtımdaki bunca yükten ! bak inan gelirim çağırma beni ince ruhla derinden yoksa ince ağrılar tutar Çatalhöyük’te bir obsidiyen taşı çizer yüreğimi Hasan Dağ’ı çatlar çatal yerinden ... Şaban AKTAŞ 25.06.2006 BAKIRYILDIZ SERİSİ |
.....................................................................................
Kerpiçle yapılan Neolitik dönem (Yeni Taş Devri ) yerleşim birimlerine yapılan kazılar, iğneyle deşercesine titiz yapılmak durumundadır.Yoksa zaten yıkılmış ve birbirine girmiş ve tepe haline gelmiş(höyük) toprak yığını içerindeki stadigrafik tabakaları(Zaman dilimine göre) birbirinden ayırmak neredeyse imkansızdır.Ancak bilim insanları bu buluntuları elekten eleyerek, zamana, insanlığa ayna tutuyorlar.10.000 yıl öncesinin izlerini taşıyan Çatalhöyük Anadolu uygarlıkları neolitik yerleşim merkezleri açısından çok önemli bir birimdir.Konya'nın Çumra ilçesi sınırlarında yer almaktadır.Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmekte olan buluntular arasında Çatalhöyükte bulunan bir duvar resmi intifa halinde bir yanardağı ve buna hayretle bakan insanları da göstermektedir.(Hemen kapı girişi sağda)Burada yaşayan insanın görmüş olabileceği en yakın Yanardağ Hasan Dağı (sönmüş bir volkan) olduğu için resmin yapıldığı M.Ö. 4000 yıllarında Hasan Dağı'nın aktif yani halen yanmakta olan bir yanardağ olduğu ihtimalini güçlendirmektedir.Neolitik yerleşim merkezlerinde sıkça rastladığımız Obsidiyen adı verilen kırılgan ve sert cam gibi madde (adına volkan camı da denir) volkanik lâvların (MAĞMA PÜSKÜRMESİ)YÜKSEK SICAKLIKTA ERİYİP SOĞUMASINDAN OLUŞMUŞ BİR MADDEDİR.Bu madde o zaman için çok stratejik bir madde olup, kesici delici yaralayıcı alet yapımında ok ve mızrak ucu yapımında kullanılmıştır.Karain Mağarası'nda yapılan kazılarda da (ANTALYA -PREHİSTORİA ) elde edilmiş olması maddenin önemini ( O dönem insanoğlunun 600 km. lik bir yolu Antalya'dan katederek gidip döndüğünü düşünürseniz )bir kez daha ortaya çıkarmış olur, çünkü başka daha yakın volkan yok .Saygılarımla.
.......................................................................................
Anılar da zamanla, tarih olup geçmişe bakılınca, sanki toprağa gömülmüş kalıntıların gün ışığına yeniden çıkarılması işlemine dönüşür...
Şaban Aktaş tarafından 8/24/2008 1:48:28 PM zamanında düzenlenmiştir.