ZEMHERİ
Kırık dökük hatıralarından
İnce bir ışık süzülürdü Her sabah pencereme Davet eder gibi incinmiş kalbimi Nereye baksam bir ses görürdüm Nereye dönsem yönümü bir parça sen Akıl hayrette bu gidişe İsyan eden dilim utanarak tövbede Vakit seher vakti Bir serçe kuşu kondu dalıma Konu yine sendin O anlattı ben dinledim, sustu ağladım Anladım ki ölüm değilmiş sadece.. Gidip te dönülmeyen yol Anladım ki sensizlikmiş Bu yoksun hayatın Ta içini titreten zemheri. |