VUSLAT
VUSLAT
Adım Vuslat benim Mevlâna’nın yangınıyım Mecnûn’a çöllerde Leylâ Ben ruhunda sakladığın Elest bezminde ki ahdinim… Nefesim sazlıkta kamış iken Âşık-ı gülîzârın toprağında yeşeren Ey yerde arayıp her dem aldanan Ben gecenin mehtabında ayışığı Ummanlarda vurgun, çöllerde vahayım Adım Vuslat benim Bülbülün güle sevdası Aşk bana hasret, ben ona giriftdârım Kimine hazan isem, kimine nevbahârım Gel ne olursan ol diyenlerin daveti Geldim kapına diyenlerin icâbeti Bir ben vardır bende benden içerü Diyerek gezenlerin cevabıyım. Adım Vuslat benim Ne dünyadır muradım Ne cennet ne de cehennem telaşım Bana seni gerek seni Yakarışının ufuksuz sevdasıyım… Deme ben düşmem nârına Son giysim kefendir o musallâda Can içre canan isterim bu dergâhta Yunusum, Veysel-i Karânî meftundur adıma… Adım Vuslat benim Zâlim zulmettiğinde mazlumun sabrıyım Can yakma ki öksüzün âhıyım Yâkub’un gözü yaşlı duâsı, Mirac-ı Nebî’nin hem tacı hem tahtıyım Fazile KELEŞ |