Ölüm söylencesipanik atağımın kıyısından geçti pazar tatili sabahının başlangıç eğrisi.. rüya yastığında kaldı aşkların eylül kirpiği epidemik eksenli göğsümde çınlarken yalnızlığın çağrısı mesafesiz çarpıyordu heyecanım kalbimin ince duvarlarına.. us’um yerine düşünüyor saçlarımla dağılmış zaman ağır bir sevda yüküyle parmak uçlarıma dönüyor dünya başımda yetenekli sancılar geziniyor gül dikenli topuğuyla kimi tökezliyor koşarken ruhumun karanlığında.. solgun mor renkler dudağımda titrerken istemsiz zayıf bir irade çıkıyor küçük dilimden halusinasyona devrediyorum tüm yetkileri korku durağına b’ağlanıyor imkânsızım tanımadağım bir azrail gelecekmiş hissi var kulaklarımda yalınayakım içimde yanık bir sevda çıkını avucumda kuru ekmek kırıntısı elvedayla başlayan yolculuk bu bir de inansam yolların duraksızlığına.. işte geliyor ! söylendiği gibi değilmiş ölüm.. benimle ağır ağır gidecek sırrım fakat ardıma yakılacak ağıtları henüz duymadım ! sakata geldim !! cemaat ’’iyi biliriz’’ demedi sanırım aşkım söz veriyorum sen yanıma gelince herşeyi anlatırım... .. |