KOŞA KOŞA GEL GARDAŞIMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gençlik yıllarımızda beraber çalıştığım değerli iş arkadaşım Adıyamanlı Orhan Altun’un “SİZİN KÖYE NASIL GELEM GARDAŞIM” demiş
Sizin köye nasıl, gelem gardaşım. Bir mahir var orda,mahirmi mahir. Ben onunla taa,gençlikten sırdaşım Ondaki ilme bak, nehir cevahir. Dağ yamacındadır,ikametgâhı. Sebildir taamı,ayran bardağı. Görülmeye değer,köyü çardağı. İlmi ceyhan gibi,akar bir nehir. Ceyhan doğar onun yanıbaşında. Tanıştık onunla, yirmi yaşında. Dost idik yarendik,arkadaşım da. Çok iyi bilirim,gardaşım mahir. Kömür işletmesi,eskitti bizi. Ayrılık yüreğim,ezen bir sızı. Şen şakrak çalışır,elde andızı, Sallayıp dururdu,refikim mahir. Özledim özlemim,can Elbistandır. Kışları soğuk kar,yazın bostandır. Gençliği,pirliği,gerçek dosttandır. Has arkadaşımdır,cevahir mahir. Orhan der;saz senin,benim ki sözdür. Hasretlik yürekte, yanan bir közdür. Gardaşlık dediysem,özümden özdür. Kısmetse konuğun,olurum mahir. Orhan ALTUN / 28/08/2021 Ben de değerli Orhan Altun Arkadaşıma naçizane cevabım.
Dil konuşsun kalem yazsın,
Taşa taşa gel Gardaşım. Buralarda kaybolmazsın, Şaşa şaşa gel gardaşım. Geç Tekir’i Yeşilgöz’ü, Göksun Afşin Ekinözü, Elbistan’ın batı yüzü, Aşa aşa gel gardaşım. Berit Dağı kucak açar, Sümbül, kekik, koku saçar, Hiçbir canlı kalmaz naçar, Coşa coşa gel gardaşım. Adı Çardak, köyüm güzel, Her şeyiyle bize özel, Sözlerimi sanma gazel, Paşa Paşa gel Gardaşım. Kapı açık gelen dosta, Mahir’i dost bilen dosta, Ekmek yeriz yoksa pasta Koşa Koşa gel Gardaşım. Mahir Başpınar 31.08.2021 |