Seneler sonra.Seneler, senelerden sonra Ben onu görmeye gittim Yolsuz sarp ve yokuştu Yılmadan tırmandım ışığa kadar Uzunca bir yürüyüştü Sığırcıklarla doluydu ağaçlar Bana özgürlüğü hatırlattılar Tutkunun sesini dinledim Tanrının meyvasını çiğnedim Suyu avuçlarımla içtim Gönül doygunluğunun serin havasında Hasbel kadar yabanın ergenliğini seyrettim. Gördüm unu uzaktan Çitlerin arkasında gölge gibiydi Bir havlama sesiyle irkildim Oşt dedi köpeğe oşt Ben inandım o olduğuna; o ianmadı ben olduğuma Selam sana ey dağların adamı Konuşmayı unutmuş gibiydi Kekeledi gülmeye başladı özlem dolu sarıldı Dostum halin keyfin nasıl Ne güzel bahçen var; ne güzel keçiler Çay doldurdu içtik mis gibi peynir yedik Hoşluğun seyrine daldık Uyku saatine kadar anlattık, anlattık Sabahın ferah esintisiyle uyandık. Dedim ki ona Yeter artık dostum yetmedimi Bu küskünlük kime Anlattım, anlattım dön artık dinletemedim Yinede hak verdim ona söylendim kendi kendime Keşke senin kadar güçlü ve özgür olabilsem... M.Y. |