ARDINCA (Rahmetli oğlum Cüneyt'in ardından...)(Cüneyt’e) Geldi ve gitti. Varlığını hissettirmeden kaldı. Yüreğime bir bıçak sapladı, gitti, Bir ömür acıtan. Neresinden baktı dünyaya acaba? Penceresi buzlu muydu? Kırık mıydı baktığı camlar? Kapısını kapatıp da mı gitti? Bakışları mı kaldı burada, Yoksa mutsuzluğu mu? Ümitlerini ekebilmiş miydi tarlalara? Çatladı mı tohumları kim bilir? Gülüşleri mâsumdu kapı ardında kalan. Bakışları deldi geçti baktığı yerleri. Rüya gibiydi elleri, varla yok arası. Adımları nerede? Duyguları, sevgileri kilitli kaldı odasında, Ceketinin cebinde mahcup bir aşk mektubu, Gözleri, gecelerce tavana takılan... Sıcaklığı bende kaldı, üşütür ısıtırken. Yarım gülüşleri ne söylüyordu acaba bulutlara? Sessizce gitti, sessiz, dilsizce... Vedâsı kilometreler ardından duyulan... Ve kor düştü yüreklere, Dağlandı yürekler. Vedâsı sessizdi, dilsizce... Bakışları orada kaldı, Benimkilerse yolda... Uzaktı mesafeler, çok uzak... Acısı, bakışları, gülüşleri ateşten bir top, Oturan bağrıma dertop. Acelesi nedendi acaba? Neden çağırmışlardı bu kadar çabuk? Vedası dudaklarında kaldı, Bakışları gökyüzünde mahcup. Sahibi kim cebindeki aşk mektubunun? Neden uzak bu kadar yollar? Halenur Kor |