Kaz be mezarcı, kabrim boyumca olsun.
Ömrümü merak ediyorsun değil mi?
Dur dinle, dur dinlen, soluklan mezarcı,
Bırak kazmayı, küreği...
Sana anlatayım mezarımın taşına yaz "teğet geçti".
Bak mezarcı, severken delip geçene,
Kalbimi deşip gecene,
Yüreğim parçalayıp geçene öğüdüm olsun.
Herkes dünya hayatında ve kendi ekseninde sadece rabba dönüktür.
Dur mezarcı! dinle beni,
Kabrim boyumca derin olsun.
Mezarım ucuna taş koyma, yorgun tenime bir gel de bak.
Hele şu saf tutan dostlara sor
Sizin burda ne işiniz var?
Bak bak işte onu görüyor musun?
Hah işte o ay yüzlüye ona sorsana
Sen niye geldin?
Hani bu meftanın yaşarken suçu neydi?
Şimdi niye buradasın?
Evet, evet beni sor ona.
Sorsana niye boyumca kaz diye vasiyette bulunduğu mu?
Söylesene bir kahkaha atsın.
Yok, yok ona dur bir şey daha söyle mezarcı.
Boyumca mezarımın topraklarına Can diye yazabilir mi?
Ya da baş ucuma bir çınar diksi.
O cınarın üzerine mavi kalemle yeniden yazsın ismimi ve o sihirli sözü.(CAN)
Yok yok mezarcı, boş ver ben teget gectim.
Deldiler, deştiler, yetinmediler parçaladılar.
Sana söylediklerimi unut hadi, sen işine bak boyumca kaz kabrimi.
Dik yaşadım, hadi dik göm beni..
Çobanoğlu’nun dediği gibi "Ben merde köprü oldum, zalım namert döndü geçti benden"
Hey mezarcı
Öyle teslim etki toprağa, güneşin sıcaklığına karışsın kalbimdeki ateş,
Öyle teslim etki beni, ben yıldızları göreyim, ortada ay yüzlüm ve yerde ben.
Hadi mezarcı kabrim boyumca olsun. Bırak ter akıtan anlım ışıldasın ve gecenin sinsi karanlıklarını parçalasın.
Hadi mezarcı bir gayret.
Boyumca olsun kabrim.
Bilirim beni ateşte yakmazlar, külümü nehirede savurmazlar. Ben bir müslümanım diye yan yatırır, yüzüm kıbleye çevirirler.
Söylesene mezarcı bu dünya kime baki kaldı ki?
Çalanda, çırpanda, vuranda, kıranda, mecnunu çöle, ferhatı dağa düşürende, buraya gelmemiş miydi?
Sahi mezarcı yatı, katı, milyon dolarları.
Tacı tahtı olanın gittiği yer senin kazdığın kabirler değil mi?
Neyse mezarcı seni fazla oyalamayayım, hadi bir gayret; kaz kabrimi kaz boyumca olsun.
Neyim var yanımda sorma!
Sana safran sarısı bir küp altın getiremedim diye kızıcaksın biliyorum.
Ama bak mezarcı yaklaş sana bir sır vereyim sermayem nedir diye.
Ama sakın söyleme.
Kefene sarılı şu bedenimde haya, edep, dürüstlük, sarsılamayacak kadar ağır bir iman var.
Biliyorum o da bu dünyada para etmez.
Pazarda satılmadığ ını bilensin.
Hey mezarcı kaz kabrimi boyumca dursun.
Dik göm beni dik....
Soranlara o bir asiydi dersin.
Yalana, hileye, fitneye , fesada, eyvallah etmedi.
Kul hakkı çalıp çırpmadı.
O bir asiydi dersin.
Bir kere sevdi mi iste aha bu kabre kadar sevgisini kalbinde taşıdı dersin.
Hey mezarcı daha ne duruyorsun hadi kazısana, kabrimi boyumca olsun.
Şiir kamil üci