MAHŞER-İ DENİZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın kaybedecek neyimiz vardı ki en fazla birbirimize tutunup (S)aklanacağımız hüzünlerimiz vardı...
Uzak dilsizliklerin
İklimsiz şehirlerine giderdim.. hangi trene bindiysem numaralı Koltuğumda bir yabancı otururdu… Siyahtı saçlarım Dünya kızıldı! Yar avucundan su içen sevdalarım Koynunda gizli kıskançlıklar taşırdı… Çocuktum.., Çabuk kanardı ağzım burnum Çocuktum.., Adımın anlamını kutsal kitaplarda değil Sahipsiz coğrafyalarda aradım… Hiçbir kuşun Hiçbir kuşa adres sormadığı o şehirlerde Kırık sürahilerde taşınırdı nafile ağıtlarım… Sen neredeydin o zamanlar; Hangi cümlede , hangi isime tamlamaydın!? Peki.., kaç hücrende çocuk bahçesi yaktın!? Ağlama… Kaç yerinde artık sorumsuz kuş ölüleri var.., Kaç yerin şimdi lapa lapa kanar… Dur ağlama.. Ağlama! Adres sormayan o kuşlar sana Başka denizlerde aslında hiç su olmadığını anlatacaklar… Büyüdün.. Ben de büyüdüm işte! Dolunaylar patlatır.., akar şimdi avuçlarıma gece.. O ben değildim; sana acı veren günahlarını saklayıp,fısıldayan dar vakitlerde!,, ve hiçbir serüven mutlu bitmek zorunda değilken o hikayelerde dönüp bakma çıkıp geldiğin ömre! Çünkü iki deli dalgayız senle ben.., Aynı mahşer-i denizde!!! |
nefes almak,
yaşamak,
umut etmek,
seni beklemek,
Çünkü iki deli dalgayız senle ben..,
Aynı mahşer-i denizde!!!